21 Ağustos 2011 Pazar

Damla sulama yöntemi video

Damla sulama yöntemini gösteren video


Damla Sulama sistemi avantajları

DAMLA SULAMANIN AVANTAJLARI NELERDİR

Damla sulama ile daha az su ile daha çok alan randımanlı olarak sulanır.

Meyilli arazilerde erezyona sebebiyet vermeden sulama yapılabilir.

Bütün arazi sulanmadığı için bitkilerin ve ağaçların aralarında ot çıkışı olmadığı için otlarla yapılan ilaçlı ve mekanik mücadele maliyeti azalır.

Her yer sulanmadığı için her sulamadan sonra kaymak tabakasını kırmak ve toprağı havalandırmak için toprak işlemesi olayları neredeyse ortadan kalktığı için işçilik ve mazot tasarrufu sağlanır.

Gübreyi bitkinin ihtiyaç duyduğu zamanda sulama suyu ile birlikte yalnızca bitki köklerinin geliştiği ortama verilir ve gübreden en üst düzeyde yararlanılır.

Toprakta bulunana tuzlar ıslak şeridin çeperine doğru itilir, dolayısıyla tuzlu topraklarda emniyetle tarım yapılır.

Sık sık azar azar su verdiğimiz için toprakta SU -- HAVA -- GÜBRE dengesini kolayca ayarlarız. Topraktaki su durumunu tarla kapasitesinde tutarak fazla su, az su, aşırı gübre vs. gibi streslerden bitkilerimizi koruruz.

20 Ağustos 2011 Cumartesi

Domates için damla sulama sistemi

Domates'de damla sulama sistemi nasıl olması gerekir. Damla sulama sisteminde dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir.

Tarımsal üretimde sulama en önemli unsurlardan birisidir. Su kaynaklarının kısıtlı olması, sanayi ve yerleşim yerlerindeki içme ve kullanma suyu gereksiniminin artması, sulamada kullanılan suyun azalmasına ve kalitenin düşmesine neden olmaktadır. Ayrıca günümüzde, az isçilik ve az enerji kullanımı gerektiren, verim ve kaliteyi artıran sulama yöntem veya sistemlerinin kullanımının önemi her geçen gün artmaktadır. Bu koşulları en fazla sağlayan yöntemlerden birisi de damla sulama yöntemidir. Özellikle sebzelerin sulanmasında en uygun sulama yöntemi olduğu söylenebilir.

Domates iyi bir verim için dengeli su ve gübre ister. Maksimum kalite için meyve gelişimi esnasında aşırı sulamadan kaçınılmalıdır. Domates sulamasında en önemli husus meyve kalitesidir. Kritik dönemde fazla veya yetersiz sulama gelişmeyi yavaşlatır ve kaliteyi bozar. Damla sulama yöntemiyle normal sulama suyu miktarından %15 azaltılmasında verim kaybı %20 civarında olmaktadır.

Domatesin ilk çiçeklenme ve meyve bağlama döneminde su ihtiyacının az, meyve bağlayıp hasada kadar olan dönemde ise su ihtiyacının arttığı söylenebilir. Domatesin günlük su tüketimi, iklim koşullarına bağlı olmakla genel olarak, fidelerin şaşırtılmasını takip eden ilk 20 günde 3-4 mm/gün, vejetatif gelişme döneminde 4-5 mm/gün, meyve bağlama ve hasat döneminde 7-8 mm/gün ve mevsim sonunda 5-6 mm/gün civarında olmaktadır. Burada belirtilen birim eşdeğer su derinliğidir. Yani 1 mm su demek, 1 m2 alanda 1 litre suyu ifade eder.

Domates bitkisinin damla sulama ile sulanmasında sistem tasarımı yapılırken, her bitki sırası için ayrı damlama laterali döşenmelidir. Domatesin bitki sıra aralıkları oturak çeşitler için 70 cm, sırık domateste ise yastığa ekim durumunda her bir yastıkta bitki sıra arası 50 cm, her yastık arası da 90 cm olmaktadır.

Domates sulamasında damlama laterali seçilirken killi ve ağır bünyeli topraklarda damlatıcı aralığı 30-40 cm, killi-tın ve kumlu hafif bünyeli topraklarda ise 20-25 cm damlatıcı aralığına sahip lateraller tercih edilmelidir. Damlatıcı debisi olarak 1.2-2.0 L/h debili damlatıcılar tercih edilmeli ve daha yüksek debili damlatıcı kullanımından kaçınılmalıdır. Çünkü damlatıcı debisinin yüksek olması sadece sulama süresini kısaltır ve sistem maliyetini artırır.

Örnek olarak, su tüketiminin en yüksek olduğu dönemde (8 mm/gün), 2 L/h debili ve 20 cm aralıklı damlatıcıların olduğu lateralin kullanıldığı domates sulamasında günlük sulama süresi 25 dakikadır. Eğer sulama aralığı iki gün ise sulama süresi de 50 dakika olmaktadır. Maksimum verimin elde edilebilmesi için, seralarda sulamaların günlük olarak yapılması, açık alanlarda ise sulama aralığının 3 günden fazla olmaması tavsiye edilmektedir.

Eğer taze tüketim için domates yetiştiriciliği yapılıyorsa sulamalar yukarıda açıklandığı şekilde sık olarak yapılmalıdır. Çünkü sulamaların sık ve yeterli olması durumunda domates meyvesinin büyüklüğü, şekli, meyve suyu ve tadı daha iyi olmakta ancak kuru madde oranı ve asit miktarı düşmektedir. Eğer salçalık domates yetiştiriciliği yapılıyorsa, sulama aralıkları 3-5 gün arasında seçilmelidir. Üretimin amacına bağlı olarak sulama rejimi oluşturulmalıdır.

Domates sulamasında sulamaların sık yapılmasının yanında iyi bir gübreleme programı oluşturularak, mümkünse her sulamada gübreleme yapılacak şekilde planlanması önerilmektedir. Damla sulamada temel amaç bitkinin ihtiyaç duyduğu su ve gübreyi, ihtiyacı kadar ve zamanında vermektir. Su bir bitki besin elementi değil, bitki besin elementlerinin alınması için bir araçtır. Dolayısıyla damla sulamayı “damla gübreleme” olarak da nitelendirmek mümkündür.

Ceviz için damla sulama sistemi

Ceviz'de damla sulama sistemi nasıl olmalıdır. Dikkat edilmesi gereken önemli noktalar.

Sistemin en önemli özelliği, alanın tamamı ıslatılmayıp, sadece bitki sırası boyunca ıslak bir şerit elde edilir ve bitki sıra arasında kuru bir alan kalır. Böylece mevcut sulama suyundan en üst düzeyde yararlanılır. Bunun dışında damla sulama yöntemin diğer sulama yöntemlerine olan üstünlükleri şöyle sıralanabilir.

-Suyun kısıtlı ve maliyetin yüksek olması koşullarında arazinin tamamı ıslatılmadığından daha geniş alan sulanabilir.

-Toprağın ıslatılan yüzeyi bitki tarafından gölgelendiğinden toprak yüzeyinden buharlaşma ve dolayısı ile bitki su tüketimi daha az olur.

-Bitki kök bölgesinde ihtiyaç duyulan nem ortamı sağlandığından, bitki topraktan suyu fazla enerji harcamaksızın alır buda ürün artışını sağlayan önemli bir faktördür.

-Bitki besin maddeleri bitkinin ihtiyaç duyduğu zamanda sulama suyu ile birlikte bitki kök bölgesine verildiğinden gübreden en üst düzeyde yararlanılır.

-Bitki sıra araları ıslatılmadığından yabancı ot gelişimine olanak verilmez.

-Toprak yüzeyi kuru tutulduğundan toprak işleme, ilaçlama, ürün hasadı ve taşınması daha kolaydır böylece tarımsal işlemler en aza indirilir.

-Bitkinin toprak üstü organları ıslatılmadığından bitki hastalıklarının gelişmesi önlenir.

-Bitki kök bölgesinde düzenli bir nem dağılımı sağlandığından toprak havalanması iyi olur.

-Sulama suyu istenilen miktarda ve en iyi denetimle uygulanabilir, su uygulama randımanı çok yüksektir, işletilmesi kolaydır ve sulama işçiliği minimum düzeydedir. Damla sulama yönteminin bu üstünlüklerinin yanında, bu yöntemin uygulanmasını kısıtlayan bazı etmenler vardır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir; -En önemli sorun damlatıcıların tıkanmasıdır. Bunun önlenebilmesi için sulama suyunun kontrol biriminde çok iyi süzülmesi ve sistemin belirli aralıklarla seyreltik asitle yıkanması gereklidir.

-Damla sulama uygulanan alanlarda toprakta bir miktar tuz birikmesi olur. Bu tuzlar yıllık yağış ortalaması 300 mm den fazla olan yerlerde alt katlara yıkanır. Yağışı yetersiz alanlarda bitki kök bölgesinin altına yıkanması için destekleyici yüzey sulama yöntemlerini uygulamak gerekir.

-Damla sulamada ilk tesis masrafı çok yüksektir. Ancak ekonomik değeri yüksek bitki tarımı yapılması koşullarında daha geniş alan sulanabildiğinden birim alandan daha fazla ürün alınarak genellikle ekonomik olur. Yukarıda açıklandığı gibi damla sulama yönteminin bu üstünlükleri dikkate alınarak, su kaynağının kısıtlı olduğu koşullarda, topraktaki nem eksikliğine duyarlı olan ve ekonomik değeri yüksek ürün elde edilen sebze ve meyve bahçeleri, bunun yanında örtü altı yetiştiriciliği ve süs bitkileri için son derece uygun bir yöntemdir. Tam verime yatmış bir ceviz plantasyonunda ağaçlar yüksek oranda verime sahipseler yıllık sulama suyu ihtiyacı yağışlarla birlikte, ekolojik koşullara göre değişmekle beraber 1200- 1350 mm civarındadır. Sulama periyodu geç ilkbahardan başlayıp hasat sonuna kadar devam eder. Toprakta gözlenen su sıkıntısı cevizlerde meyve iriliği ve meyve kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Tecrübeler ceviz yetiştiriciliğinde yüksek kaliteli iç ceviz üretiminin temelinde en önemli faktörlerin başında sulamanın geldiğini göstermektedir. Tozlayıcı çeşitlerin bahçede yerleştirilmesinde, ekolojinin ve bahçe yerinin önemi büyüktür. Nemli bölgelerde veya rüzgâra kapalı alanlarda polen taneleri havada asılı kalacakları için tozlayıcı çeşitlerin diğer ağaçlara daha yakın yerleştirilmelidir. Tozlayıcı çeşitlerle, diğer çeşitler arasında sağlanacak 60-90 m’lik bir mesafe tozlanmayı garanti altına alacaktır. Apomiks, döllenme olmadan çekirdekli meyve oluşumudur. Kırşehir/Kaman ilçesinde yüz yıllarca süren doğal seleksi yon sonucunda Kaman 1, Kaman 2, Kaman 3 Kaman 4 ve Kaman 5 ve benzeri verimli ceviz çeşitleri oluşmuş ve gerçekten üstün nitelikte çeşitlerdir. Özellikle Kaman 5’in apomiks olduğu konusunda ciddi araştırmalar bulunmaktadır. Melezleme ile iyi cevizlerden tohum ekimiyle yüzlerce yıllık bir gen birikimiyle ceviz ıslahı söz konusudur ancak ülke geleceği açısından bu verimli türlerin seçilmiş olanlarının (Kaman 1,Kaman 5 gibi)aşılık tür olarak çöğürlere aşılanıp ürün standardını sağlamalıyız ki ülke ve dünya üretim kalitesine katkımız olsun. Genellikle derin ve iyi drene olmuş, orta tekstürlü üniform topraklar cevizler için uygun topraklar olarak tanımlanır. Kök derinliğini sınırlayan tamamen killi, milli, çakıllı silt tabakası, su birikimi ve kum birikintileri, ceviz ağaçlarının gelişme gücünü ve ağaç iriliğini sınırlayabilir Ülkemiz ceviz yetiştiriciliğinde, anaç olarak J.regia kullanılmaktadır. J.regia anaçları üzerine aşılı ceviz ağaçları için kesintisiz 2,70-3,0 m derinlikte bir toprak arzulanır. Ceviz yetiştiriciliği için tavsiye edilen toprak; orta tekstürlü, kumlu, tınlı, siltli ve kumlu - tınlı topraklardır. Ceviz bahçeleri, killi, killi-humuslu veya çok ince tekstürlü topraklarda kurulduğunda kök sistemi yüzeysel olmakta ve ağaç iriliği azalmaktadır.. Ceviz ağaçlarının ince tekstürlü topraklarda, gelişme gücü ve iriliklerinin azalması; havalanmanın azalmasına geniş oranda bağlı olabilmektedir. Cevizlerin toprak ve sulama suyundaki tuzluluğa aşırı derecede duyarlı olduğu kabul edilmektedir.

Damla sulama ne zaman kullanılır


Damla sulama sistemlerinin kullanım amacı ve hangi zamanlarda ihtiyaç duyulduğu.

Damla sulama ilk olarak İsrail gibi suyu çok az olan yerlerde kullanılmaya başladığı için birçok kişi tarafından sadece suyu az olan ve eğimli arazilerde uygulanması gereken bir sistem olarak düşünüldü.

Fakat zamanla damla sulama yapan kişilerden görüldü ki diğer sulama sistemlerine göre (salma sulama, sifon usulü sulama ve yağmurlama sulama) daha az su kullanılmasına rağmen verim ve kalite artışı sağlandı. Kısa sürede Akdeniz bölgesindeki seralarda başlayan damla sulama Ege bölgesindeki seralarda, çilek alanlarında, meyve bahçelerinde, daha sonraları Marmara bölgesinde meyve bahçelerinde, İznik bölgesindeki sırık domates, zeytin bahçelerinde ve Çanakkale, Biga, Karacabey bölgesinde salçalık biber, sanayi domatesi ve sofralık domates alanlarına da girerek geniş alanlarda kullanılmaya başlandı.

Son 1-2 yıldır ülkemizde artan kuraklık ve sıcaklar sonucu verim düşüşleri olmuştur. Fakat damla sulama yapan kişilerin aldıkları verim ve kalitede bir azalma olmamıştır. Damla sulama yapanlar son yıllarda iyice fiyatları düşen tarım ürünlerinden verim fazlalığı ve kalite sebebiyle iyi para kazanınca damla sulamaya talep daha da artmıştır.

Damla sulama verimi arttırır

Damla sulama sistemleri kullanarak verimi arttırabilirsiniz.

Tarım arazilerinin salma sulama yöntemi yerine, damlama sulama yöntemiyle sulanmasının üreticinin yararına olmaktadır. Damlama sulamanın yüzde 20-40'lara varan oranlarda verimi arttırmaktadır. Damlama sulama küçük ebatlı borular içerisine yerleştirilmiş damlatıcı düzenler ile çok az miktarda su, enerji ve işçilik harcanarak yapılan bir sulama şeklidir. Damlama sulama yöntemi bilindiği gibi ülkemizde son yıllarda yoğun bir şekilde kullanılmaya başlamıştır.

İlk yatırım maliyeti yüksek olduğundan pazar değeri yüksek üretimin yapıldığı alanlarda yani seralarda kullanılan damlama sulama yönteminin günümüzde açık alanlarda da kullanımı artmıştır. Damlama sulama yöntemiyle sulanan kimi bitkilerde verim artışlarının yüzde 100'e ulaşmaktadır. Damlama sulama sisteminin kurulmuş olduğu bir düzende bitkiye verilecek olan su miktarı kontrol edilebildiği gibi yeterli su miktarı verilmesi de sağlanır. Böylece bitkide düzenli sulama, gübreleme sayesinde kaliteli mahsul yetiştirme imkânı sağlanır. Damlama sulama yönteminde yüksek düzeyde verim artışı, az su tüketimi, gübre tasarrufu sağlanır. Yabancı ot gelişimine imkân vermez. İyi bir toprak havalanması sağlar. Su kullanma randımanını yükseltir. Sulama işçiliğini en aza indirir.

Asit kullanımında dikkat edilecekler

Damla sulama sistemlerinde asit kullanımda dikkat edilmesi gereken hususlar.


ASİT KULANIMIDA:

-Öncelik ile asitli yapıların suyla reaksiyona gireceği unutulmamalı çıkan gazları direk solumamalıdır.
-Tankın içine1\3 oranında su konulup asit gerekli oranda ilave edilip üzerine su konulmalıdır.(direk asit dökülüp üzerine su ilave edilmemelidir)
-asit suyla reaksiyona gireceği için tankı azı belli oranda beklenip daha sonra kapatılmalıdır.
-sisteme verilen karışımdan sonra suyla yıkama en az 15 dk devam ettirilip sistem ve tank içindeki kimyasal tamamen boşaltılmalıdır.
-Damlama sulama fayda ve uygulaması

Damla sulama yönteminde temel ilke, bitkide nem eksikliğinden kaynaklanan bir gerilim yaratmadan, her defasında az miktarda sulama suyunu sık aralıklarla yalnızca bitki köklerinin geliştiği ortama vermektir. Bu yöntemde bazen her gün, hatta günde birden fazla sulama yapılabilmektedir. Damla sulama yönteminde arındırılmış su, basınçlı bir boru ağıyla bitki yakınına yerleştirilen damlatıcılara kadar iletilir ve damlatıcılardan düşük basınç altında toprak yüzeyine verilir. Su buradan infiltrasyonla toprak içerisine girer, yerçekimi ve kapillar kuvvetlerin etkisi ile bitki köklerinin geliştiği toprak hacmi ıslatır. Başka bir deyişle, bu yöntemde genellikle alanın tamamı ıslatılmaz. Bitki sırası boyunca ıslak bir şerit elde edilir ve bitki sıraları arasında ıslatılmayan kuru bir alan kalır. Böylece, mevcut sulama suyundan en üst düzeyde yararlanılır.

1- Kullanılabilir toprak suyunun yararlılığı artar.

2- Bitkiler daha iyi gelişir ve verimleri artar.

3- Bitkilerin tuzdan zarar görmeleri azalır.

4- Gübre verilmesi kolaylaşır ve etkinlikleri artar.

5- Yabancı ot gelişimi azalır.

6- işgücü gereksinimi azalır.

7- Enerji ihtiyacı azalır.(yakıt ve elektrikten tasarruf)

Damla sulamada nasıl gübreleme yapılmalıdır


GÜBRE TANKI:

Damla sulama verimliği artırmada önemli bir yer teşkil eden gübrelemede bitkinin besin maddesi sitemden verilerek damlatıcılar vasıtası ile karşılanır: metal tanklar sayesinde sisteme gübreleme verilebileceği gibi dozajlama pompaları ile de bu sistem uygulanabilir. Gübreleme disk veya elek filtre önünde kurulu olmalıdır. Gübreyi direk damlama sistemine verilmesi erimemiş gübre partiküllerinin dipleri tıkamasına yol açabilir.

GÜBRELEMEDE DİKKAT EDİLECEK KONULAR

-Fazla kireçli(sert sularda) fosforlu gübreyi temel olarak doğrudan toprağa uygulamak daha doğrudur.

-Gübre sulama sistemi tam basınca ulaşıp tüm hatlar su ile dolmadan verilmemelidir.

-Damla sulama sisteminde kullanılacak gübreler gübre tankına konulmadan veya gübre tankının içinde holojen hale getirilmeden kullanılmamalı. Gübre suyla iyice karıştırılıp eriyik hale getirilmeli ve katı partiküllerin çökmesi sağlanmalıdır. Potasyum nitrat için bu tür bir uygulamaya gerek yoktur.

-Sistem içindeki gübrenin tamamen boşalıp toprağa verile bilmesi için sistem en az 20 25 dk çalıştırılmalı ve tankın içindeki gübrenin tam boşaldığından emin olunmalıdır.

-Sulama mevsimi sonunda %0,05 likHNO3(nitrik asit) ile çalıştırılarak temizlik sağlanmalı sistemdeki tıkanmaları önlemek içinde HCL(hidrolik asit veya H2SO4(sülfirik asit) kullanılmalıdır:

Damla Sulamanın Faydaları

Damla Sulamanın Faydaları:



* Az su ile daha çok yer sulanır.

* Eğimli arazilerde erozyona sebep olmadan sulama yapılabilir.

* Toprağın çoraklaşması önlenir.

* Damla sulama ile bitkinin gelişim süreci kısalır.

* Sık sık ve azar azar su verildiği için toprakta Su- Hava – Gübre dengesini kolayca ayarlanır

* Rüzgarlı havalarda da sulama yapılabilir.

* Gübre kullanımında işçilikten tasarruf sağlar.

* Sadece bitki kökünün yetiştiği toprak bölgesi sulanmaktadır. Bu nedenle, damla sulama sistemi ile sulanan toprağın oranı, diğer sistemler ile sulanan toprağın oranının yaklaşık %30u kadar azdır.

* Tüm araziye ve tüm bitkilere eşit su dağıtımı yaparak bitkilerin eşit olmasını sağlar.

Damla sulama sistemlerinde filtre seçimi

Damla sulama sistemlerinde ne tür filtreler seçilmeli.

Damla sulama sistemlerinde olmazsa olmazı filtreler yapılan damla sistemlerinin kalbi olarak basınç kaynağı ile damla borunun arasında yer alır. Damla sulamanın en önemli parçası olan laterallerin ömrü, bu lateraller üzerinde yer alan damlatıcıların işlevlerine devam edip etmediklerine göre belirlenir. Damlatıcıların içinde yer alan su geçiş kanalları, suyun enerjisini azaltıp, çıkış basıncını düşürmek amacı ile çok dar olarak imal edilmiştir. Bu ise damlacıların kısmen veya tamamen tıkanma riskini artırmaktadır. Bu damlatıcıların tıkanması damlama borusunun faaliyetinin sona ermesine sebep olur. Bu yüzden filtre grubu sistemde hayati bir nokta teşkil eder. Aynı zamanda tıkanma riski eş su dağılımındaki bozukluklara sebep olacağından ürün miktarı ve kalitesini de bozacaktır. Ve birim alandan alınan ürün miktarının düşmesine sebep olacaktır.

DAMLAMADA ÖNEMLİ NOKTALARDAN BİRİ DOGRU GÜBRELEME VE DOGRU SULAMA PROGRAMININ UYGULANMASI

Filtrelerin genel olarak görevi:

-Az basınç kaybı ile suyu süzmek,

-Katı maddelerin kaçmasını önlemek

-Katı maddeleri sistem dışına kolayca atmak,

-Her ters yıkama sonrası filtrenin ilk konumuna gelmesi ve ters yıkama sırasında çok az su harcaması.

Gibi başlıca önemli görevleri vardır

FİTRE SEÇİMİ YAPILIRKEN:

Suyun kaynağını alındığı yer(kuyu göl havuz vs..)

Suyun kirlilik derecesi(kumluluk ve mil veya yosun gibi kirleticilerin yoğunluk oranı)

Suyun debisi

Pompa çıkışının çapı

Gibi değerler göz önün de bulundurulmalıdır.

İYİ BİR FİLTREDE ARANAN ÖZELLİKLER:

- Filtre su debisini azaltmadan suyu süzmelidir;

- Filtre katı maddeleri kaçırmamalıdır;

- Filtre tutmuş olduğu katı maddeleri sistem dışına kolayca atmalıdır;

- Filtre ters yıkama sırasında çok az su harcamalıdır;

- Filtre bakterilerin çoğalmasına yardımcı olmamalıdır.

DİSK FİLTRE:

Diskli Filtre de görünen sentetik disklerin üst üste bir kolona dizilmesi ile oluşur. Filtre görevi yapan bu diskler üst üste sıkıştırılır. Disklerin üst ve alt yüzünde, filtrenin mikron seviyesindeki

süzme kabiliyetini belirleyen ince kanallar bulunur. Diskler üzerindeki bu kanallar birbirini kesecek şekilde ters yönlerdedir. Diskler birbiri üzerine konduğunda bu kanallar birbirini kesen çok miktarda filtre katmanları oluşturur (çok katlı bezlerden imal edilmiş bir filtre gibi). Bu kanallardan geçen su istenen parçacık çapına kadar filtrelenir.

1. Filtre Kullanımında Dikkat Edilecek Hususlar

A. Pompa çalıştırılmadan önce filtrenin tıkanık olup olmadığı kontrol edilmelidir. Bu maksatla disk ya da elek filtrenin kapağı açılarak filtre içinin temiz olduğu kontrol edilmelidir.

B. Sulama esnasında filtre tıkandığında filtre giriş basıncı yükselir çıkış basıncı ise düşer. Giriş ile çıkış basınçları arasında 1 Atü (ya da 1 bar) ya da daha fazla fark oluştuğu görüldüğünde filtrenin temizlenmesi gerekir. Tek basınç saati olan filtrelerde filtrenin tıkandığı basınç saatinin titremesinden anlaşılır.

Filtreleme sistemlerin de en önemli aşama filtrelerin temizlik işlemidir. Bu konu asla atlanılmaması gereken bir işlemdir. Damlama borularının tıkanmaması için bu işlem mutlaka gerçekleştirilmelidir.

FİLTRELERİN TEMİZLENMESİ:

Filtrelerin temizlenmesi işlemi su şekillerde olur

a-sökülüp temizleme: Tekli veya geri yıkaması olmayan sistemler de sistem girişi ile çıkışı arasında basınç farkı gözlenildiği zaman sistem durdurulur. Filtre sökülüp disk ya da elek kısmı çıkarılıp temizlendikten sonra takılır. ve sistem çalıştırılır.

b-ters yıkamalı temizleme: sistemlerde geri yıkama vanaları olan filtre gurubunda sistemin giriş ve çıkışlarında basınç kaybı olduğu zaman tahliye vanaları açılarak vanalar sayesin de ters yıkama işlemi sayesin de sistemdeki birikmiş parçaların dışarı atılması.

c-otomasyonlu sistem: manuel ters yıkama işleminin sistemdeki basınç farklılıklarını algılayan elektronik devreler yardımı ile işlemin yapılması.

Çok Kumlu Ortamlarda Filtre

Seçimi: özellik ile kuyudan alınan sulama sularında kuyun eski olması veya büyük dalgıçların kullanılması yada bölgesel özelliklerden dolayın aşırı kum ve mil görülebilir. böyle ortamlarda sistemde ağır kum partiküllerini siklon hareketi ile süzük filtremizin çalışmasını ve görevini tam yapabilmesi amacı ile hidrosiklon kullanılması önem arz etmektedir. Hidrosiklon suyun debisine göre tekli olabilmesi gibi Çoklu olma ihtimalide mevcuttur. hidrosiklon suyun sistem içinde siklon hareketi yapması mantığı ile çalışır. Sistem devamına disk veya elek filtre konulması gerekir.

İhtiyaca göre seçilen hidrosiklonlu sistemlerin ters yıkamalı manüel veya otomatik olması filtre sitemin verimliliği açısından önem teşkil etmektedir.

GÖL, DERE YATAGI, GÖLETLERDEN ALINAN SULARDA:

Bu tip sulama sularında kum filtresi kullanılmalı: diğer ismi ile gravel tank veya yosun tankıda denir.bu tankların içindeki tutucu görevini çeşitli katmanlardan oluşmuş kuartz kumu yapmaktadır.sistem devamında disk veya elek filtre ile desteklenmelidir.

Su kaynağından gelen istenmeyen yosun yaprak böcek vs.. gibi malzemelerin tutulmasın da önemli bir işlevi olan kum filtreleri devamında filtre ile desteklenmelidir.kum filtreleri için deki kuartz kumu gelen katı malzemeleri ve yosun partiküllerini tutma görevini yapar.

Bu sistemler (bay-passlı) olmaları durumunda yardımcı vanalar ile ters yıkama işlemini manuel ya da otomasyonlu olarak gerçekleştirir..

Damla sulama sistemi dezavantajları

Damla sulama sistemi size ne zaman dezavantaj sağlar ve faydası olmaz.


* En önemli dezavantajı sistem kuruluş maliyetinin yüksek olmasıdır. Fakat üretilen ürüne göre sistem kendini 1–3 yıl içinde amorti edebilir.

* İkinci dezavantajı kalitesiz su, kalitesiz filtreler ve kalitesiz eski teknoloji damla sulama borularının kullanılması sonucu damlatıcıların zamanla tıkanma riskidir.

* Tavsiyemiz damla sulama yaptırmadan önce su analizi yaptırılmalı suyun PH, EC, Kireç oranları öğrenilmelidir. Damla sulama yapan ciddi bir firmaya analiz sonuçları gösterilip beraberce karar verilmelidir. Suyumuz uygun ise yapılacak ikinci önemli konu kaliteli bir filtrasyon ve gübreleme sistemini paraya acımadan satın almaktır.

* Damla sulama yönteminde en önemli sorun damlatıcıların tıkanmasıdır. Tıkanmaya, fiziksel (kum,mil vb.)ve kimyasal maddeler ile boru ve damlatıcı içindeki organik gelişim (algi) neden olmaktadır. Bu nedenle etkili bir filtrasyon işlemi, sistemin başarısı için oldukça önemlidir.

Ayrıca suya karıştırılan asitli gübrelerle suyun PH dengesi düşürülerek tıkanmaların önüne geçilirken diğer yandan damlatıcıların civarındaki toprağın da PH ‘ı düşer ki bu bize yüksek PH dan dolayı alınamayan formda bulunan Demir, Manganez, Bor, bakır ve çinko gibi mikro elementler PH 6.5 civarında alınmaya başlarlar. Bizde böylece yapraktan ve topraktan bu türde gübreleri doğal olarak aldığımız için satın almak ve uygulama masrafından kurtuluruz.

* Boruların dayanımı, malzemenin et kalınlığı ve materyalin düzgün kullanılıp kullanılmaması ile yakından ilgilidir.

* Toprak üzerindeki lateraller, insanlar tarımsal işlemler, kuş ve hayvanlar tarafından zarar görebilir. Fakat delinen veya kesilen damla sulama borularını birbirine eklemek ve tamir etmek için parçalar her zaman ve uygun fiyatla temin edilebilir

Damla sulama sistemi parçaları


Damla sulama sistemi hangi parçalardan ve ekipmanlardan oluşur.

Damla sulama sistemlerinin en önemli parçası damlatıcılardır. Damlatıcılar plastikten yapılırlar ve Lateral adı verilen 12 ile 32 santimetre çapındaki boruların üzerine monte edilirler. Damlatıcılar suyu saatte birkaç litrelik bir Debi (miktar) ile toprağa damlatırlar.

Bir damla sulama sistemi, damlatıcıların dışında 4 kısımdan meydana gelir. Bunlar;

a) Kontrol Ünitesi

b) Ana Boru Hattı

c) Yan Ana Boru Hattı

d) Lateraller’dir.

a) Kontrol Ünitesi: Suyun ve gübrenin süzüldüğü süzgeçler, basıncın kontrol edildiği basınçölçerler (manometre), vanalar ve gübreleme tankından meydana gelir. Kontrol ünitesinde üç adet süzgeç vardır. Bunlardan birincisi kaba parçaların kendi ağırlıklarıyla çöktüğü Kaba Süzgeç (hidro-siklon), ikincisi ince parçaların süzüldüğü Kum- Çakıl Filtre ve üçüncüsü ise kum-çakıl filtreden geçen çok ince parçaların ve gübrenin erimeyen kısımlarının süzüldüğü Elek Süzgeçtir.

b) Ana Boru Hattı: Kontrol ünitesinden geçen su ana boru hattı ile yan ana borulara iletilir. Ana boru hattı P.V.C., polietilen, galvanizli çelik veya asbestli borulardan döşenebilir.

c) Yan Boru Hattı: Ana borudan suyu alıp, laterallere ileten boru hattıdır. Yan ana boru hattı bazı sistemlerde toprak yüzeyi üzerinden gider. Bu durumda yumuşak (polietilen) boru kullanılır. Bazı sistemlerde ise yan boru hattı toprak altından gider. Bu durumda da sert boru (P.V.C. veya galvaniz) kullanılır.

d) Lateral: Üzerinde damlatıcıların belli aralıklarla bağlandığı yumuşak (polietilen veya yumuşak P.V.C.) boru hattına lateral denir. Laterallerin toprak yüzeyinden gidenleri toprak altından gidenlerine göre daha çok kullanılmaktadır.

Damla sulama sistemi nedir


Damla sulama sistemi hakkında bilgi ve damla sulama sistemi nedir

Damla sulama sistemi sulama suyunun, filtre edilerek süzüldükten sonra, eriyebilir gübre ile veya gübresiz olarak toprak yüzeyine veya içine damlalar halinde verilmesine damla sulama denir. Suyun damlalar halinde verilebilmesi için şüphesiz ki basıncının düşük olması gerekir. Damla Sulama pahalı bir yöntemdir. Ancak az iş gücü gerektirdiği ve otomatik sulama yapmaya imkân verdiği için özellikle ilk yatırım masraflarının fazla olduğu seralarda ve ekonomik değeri yüksek olan bitkilerin yetiştirilmesinde uygulanmaktadır.